27 Haziran 2012 Çarşamba

Jessie J Konseri


Müzik, eğlence, arkadaşlar ve tekrar müzik :D. Bu konuya başlamamın 3.yazısı oldun çünkü mahvettim diğer yazılarımda. Büyük ihtimalle bu güzel konuyu mahvedicem tekrar. O yüzden şimdi arkanıza yaslanın ve nasıl bu kadar amatör bir blog yazısı olur görün. Ayrıca konserle ilgili baya bir fotoğraf paylaşacağım onu önceden belirteyim (kendi amatör çekimim ama maalesef :S). Öncelikle ben bu konsere kuzenim ve arkadaşımla gittim. Hoş onlarla gitmem bir şey ifade etmedi yani çünkü bildiğiniz bizim tüm okul oradaydı. Yaz tatili değilde okul gezisi gibiydi tırsınçç. Ayrıca bir hocayı da sevgilisi ile görmem rezilliğin daniskasıydı (Bu daniska kelimesi çok hoş değil mii?).  Neyse bunlardan bahsedecek değilim konumuz Jessie J ve ben konuya girişimi yapıcam. Kararlıyım en azından bugüne biter.
Konser alanına vardığımızda kalabalık değil bütün dünya oraya toplanmış gibiydi. Hihihi ama bizim üstün başarımız ve aklımız araya şirinlik yaparak ve çaktırmayarak kaynamaya yetti. Ama şaka yapmıyorum tam 1 saat o sırada debelendik. Sonunda girdik ama kötü haber 3 saat boyunca başka bir grup çaldı. Tamam, burada biraz eleştireceğim. Öncesinde başa bir grubun çalması normal fakat bu grup 3 saat olunca insan cinnet geçiriyor allahtan pizza filan yedik. Hadi bunları bırakıyorum Jessie J 1 saat konser yaptı sadece en azından 2 saat bekliyordum. Yine de hakkını vermek lazım Jessie J’in ciddi anlamda profesyonel ve yetenekli. Sesi mükemmel ama sahne şovu hiç koymamayı tercih ediyor beni izleyin sahneye ihtiyaç yok misali. Konserin son şarkısı “Price Tag” oldu bu şarkıyı seyirciler arasında 4-5 yaşlarındaki Naz isimli küçük kızı seçerek söyledi. Çok şirin bir kızdı bizi çok iyi temsil etti. Şaka yapmıyorum şarkıyı başından sonuna kadar ezbere biliyordu. En çok hoşuma giden ise Jessie J’in konserindeki bir öğütü oldu. Size Türkçesini çevireyim hatırladığım ve videosunu çektiğim kadarıyla (çok parça parça kendi kelimelerimle düzenlicem): “Bazen her şey bitmiş olsa bile aslında bittiğini sanmışızdır. Bir kayıp bir son gibi görünmüş olsa da aslında yeni bir başlangıçtır. Bir son bizim yıkılmamızın nedeni olmamalı. Annem bana her zaman derdi: “Her şey kötüyken sonlanan son aslında son değildir.” Benim hatırlayabildiğim kadar bu ama sizce de çok iyi bir laf değil mi? Uf bu sözü biraz daha düşünürsem filozof olucam ben konserin önemli bölümlerni anlatıyım. Jessie birkaç tane Türkçe kelime öğrenmiş: İyi Akşamlar ve Teşekkürler gibi :D. Jessie’nin ayakkabılarına özellikle bayıldım, taptım, öldüm. Kıyafeti de rahat ve şıktı bence. Kısacası çok şirin bir konserdi anlatabileceğim olay topluluğu bu kadar ama ciddi anlamda koptuk. Senin de orda olmanı isterdim sayın okuyucum J. Birkaç fotoğraf paylaşacağım bakmayı unutma ;). Son olarak 8 üyem olmuş biliyorum az ve çok fail insanların 300’den aşağı yok ama bu haliyle bile blogumu seviyorum. Öptüm çok.
Not: Bu yazıyı daha da uzatabilirdim ama sıkılmandan korkuyorum. Sonra kendimi aşırı beğenen ve kırk yılda bir konsere gitmiş olan ki bu kısım doğru :D ve sonra da bunu aşırı sıkıcı bir dille anlatan biri olmak istemiyorum o yüzden sevgilerle
Düşük Bel Kot

1 yorum: