Müzik, eğlence, arkadaşlar ve
tekrar müzik :D. Bu konuya başlamamın 3.yazısı oldun çünkü mahvettim diğer
yazılarımda. Büyük ihtimalle bu güzel konuyu mahvedicem tekrar. O yüzden şimdi
arkanıza yaslanın ve nasıl bu kadar amatör bir blog yazısı olur görün. Ayrıca
konserle ilgili baya bir fotoğraf paylaşacağım onu önceden belirteyim (kendi
amatör çekimim ama maalesef :S). Öncelikle ben bu konsere kuzenim ve
arkadaşımla gittim. Hoş onlarla gitmem bir şey ifade etmedi yani çünkü
bildiğiniz bizim tüm okul oradaydı. Yaz tatili değilde okul gezisi gibiydi
tırsınçç. Ayrıca bir hocayı da sevgilisi ile görmem rezilliğin daniskasıydı (Bu
daniska kelimesi çok hoş değil mii?). Neyse bunlardan bahsedecek değilim konumuz
Jessie J ve ben konuya girişimi yapıcam. Kararlıyım en azından bugüne biter.
Konser alanına vardığımızda
kalabalık değil bütün dünya oraya toplanmış gibiydi. Hihihi ama bizim üstün
başarımız ve aklımız araya şirinlik yaparak ve çaktırmayarak kaynamaya yetti.
Ama şaka yapmıyorum tam 1 saat o sırada debelendik. Sonunda girdik ama kötü
haber 3 saat boyunca başka bir grup çaldı. Tamam, burada biraz eleştireceğim. Öncesinde
başa bir grubun çalması normal fakat bu grup 3 saat olunca insan cinnet
geçiriyor allahtan pizza filan yedik. Hadi bunları bırakıyorum Jessie J 1 saat
konser yaptı sadece en azından 2 saat bekliyordum. Yine de hakkını vermek lazım
Jessie J’in ciddi anlamda profesyonel ve yetenekli. Sesi mükemmel ama sahne
şovu hiç koymamayı tercih ediyor beni izleyin sahneye ihtiyaç yok misali.
Konserin son şarkısı “Price Tag” oldu bu şarkıyı seyirciler arasında 4-5
yaşlarındaki Naz isimli küçük kızı seçerek söyledi. Çok şirin bir kızdı bizi
çok iyi temsil etti. Şaka yapmıyorum şarkıyı başından sonuna kadar ezbere
biliyordu. En çok hoşuma giden ise Jessie J’in konserindeki bir öğütü oldu.
Size Türkçesini çevireyim hatırladığım ve videosunu çektiğim kadarıyla (çok
parça parça kendi kelimelerimle düzenlicem): “Bazen her şey bitmiş olsa bile
aslında bittiğini sanmışızdır. Bir kayıp bir son gibi görünmüş olsa da aslında
yeni bir başlangıçtır. Bir son bizim yıkılmamızın nedeni olmamalı. Annem bana
her zaman derdi: “Her şey kötüyken sonlanan son aslında son değildir.” Benim hatırlayabildiğim
kadar bu ama sizce de çok iyi bir laf değil mi? Uf bu sözü biraz daha
düşünürsem filozof olucam ben konserin önemli bölümlerni anlatıyım. Jessie
birkaç tane Türkçe kelime öğrenmiş: İyi Akşamlar ve Teşekkürler gibi :D. Jessie’nin
ayakkabılarına özellikle bayıldım, taptım, öldüm. Kıyafeti de rahat ve şıktı
bence. Kısacası çok şirin bir konserdi anlatabileceğim olay topluluğu bu kadar
ama ciddi anlamda koptuk. Senin de orda olmanı isterdim sayın okuyucum J. Birkaç fotoğraf
paylaşacağım bakmayı unutma ;). Son olarak 8 üyem olmuş biliyorum az ve çok
fail insanların 300’den aşağı yok ama bu haliyle bile blogumu seviyorum. Öptüm
çok.
Not: Bu yazıyı daha da uzatabilirdim
ama sıkılmandan korkuyorum. Sonra kendimi aşırı beğenen ve kırk yılda bir
konsere gitmiş olan ki bu kısım doğru :D ve sonra da bunu aşırı sıkıcı bir
dille anlatan biri olmak istemiyorum o yüzden sevgilerle
Düşük Bel Kot
bişi sorucam jessie j hayranı mısın ?
YanıtlaSil